MAKÜ’DE “YAPAY ZEKÂ VE YENİ UFUKLAR” KONFERANSI DÜZENLENDİ

Prof. Dr. Ecir Uğur Küçüksille, yapay zekâ çağında çocuklara teknolojiyi yasaklamak yerine rehberlik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, doğru yönlendirme yapılmadığında aşırı otomasyonun gençlerin düşünme ve problem çözme becerilerini zayıflatabileceği uyarısında bulundu.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi tarafından, Lavanta Tepesi Otel’de “Akademide Yapay Zekâ Kullanımı ve Gelecek Öngörüleri: Yapay Zekâ ve Yeni Ufuklar” başlıklı bir konferans gerçekleştirildi. Akademisyenlerin ve öğrencilerin de yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, yapay zekânın eğitimdeki dönüştürücü etkisi kapsamlı biçimde ele alındı.

Konferansın açılış konuşmasını Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Savi Çakar yaptı. Çakar, yapay zekânın toplumsal yaşamdan iş dünyasına, özellikle de eğitim süreçlerine kadar birçok alanı yeniden şekillendiren güçlü bir dönüşüm aracı hâline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Yapay zekâ artık sadece teknoloji alanının konusu değil; pedagojik ve etik boyutlarıyla birlikte eğitimin merkezinde yer alıyor. Öğretmen yetiştirme süreçlerimizi teknolojiyle uyumlu, veri temelli ve yenilikçi bir anlayışla yeniden kurgulamak zorundayız. Geleceğin öğretmeni, yapay zekâ destekli öğrenme analitiğini okuyabilen, etik duyarlılığı yüksek ve teknolojiye pedagojik değer katabilen bir uzman olmalıdır.”

Konuşmasında öğretmenin yerini alacak değil, öğretmenin etki gücünü artıracak bir araç olarak görülen yapay zekânın eğitimde fırsatlar sunduğunu belirten Çakar, programa katkı sunan tüm akademisyenlere teşekkür etti.

Yapay zekânın gelişimi ve geleceği anlatıldı

MAKÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Sevli, konuşmada yapay zekânın tarihsel gelişimi, temel kavramları ve güncel uygulamalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Yapay zekânın sanıldığı gibi yeni bir teknoloji olmadığını belirten Sevli, geniş kitlelerin bu kavramla özellikle ChatGPT gibi araçlar sayesinde tanıştığını ifade etti.

“ChatGPT bir üründür; ancak yapay zekâ bir ürün değil, bir disiplindir” diyen Sevli, sağlıklı verinin bu teknolojinin en kritik unsuru olduğunu vurgulayarak yapay zekânın etkisini “yeni elektrik” olarak nitelendirdi. Sevli ayrıca, yapay zekânın tüm sorunları çözen mucizevi bir güç gibi algılanmasının yanlış olduğunu, sınırlarını yine insan zekâsının belirlediğini kaydetti.

Prof. Dr. Küçüksille: “Yapay zekâ okuryazarlığı kritik bir beceri”

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ecir Uğur Küçüksille ise sunumunda, yapay zekânın hızla yayılan etkilerinden toplumun nasıl etkilenebileceğini ve olası riskleri anlattı. Yapay zekâ okuryazarlığının önemine dikkat çeken Küçüksille, teknolojiyi anlamayan bireylerin gelecekte iş ve sosyal yaşamda dezavantaj yaşayabileceğini söyledi.

Deepfake gibi kötüye kullanılabilen uygulamalara da değinen Küçüksille, bu teknolojilerin ciddi etik ve güvenlik sorunları doğurabileceğini belirterek toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Çocuklara teknolojiyi yasaklamak yerine rehberlik edilmeli

Çocukların yapay zekâ ile ilişkisine dair önemli uyarılarda bulunan Küçüksille, doğru yönlendirme yapılmadığında aşırı otomasyonun gençlerin düşünme ve problem çözme becerilerini olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Yasaklamak yerine rehberlik etmenin önemine dikkat çeken Küçüksille, Çin ve ABD gibi ülkelerin küçük yaşlardan itibaren teknoloji okuryazarlığı eğitimi verdiğini hatırlattı.

Konferans konuşmacılara Teşekkür Belgelerinin verilmesi ile sona erdi.

MAKÜ KİMER